top of page
REZA NEGARESTANİ'NİN NEKROKRASİSİ

REZA NEGARESTANİ'NİN NEKROKRASİSİ

BURAK HAVA

29 Mart 2024

Negarestani'nin "nekrokrasi" kavramı, spekülatif realizmin önemli bir yönünü temsil ediyor aslında: yani maddi dünyanın, insan merkezli olmayan bir perspektiften incelenmesi gerekliliğini..

Cyclonopedia: Complicity with Anonymous Materials" kitabında (Türkçesi yok ne yazık ki.) petrol, bir tür derin zaman ajanı olarak tasvir edilir; yani milyonlarca yıl önce yaşamış organizmaların kalıntıları olarak, insan tarihi ve siyasetine gizemli ve karmaşık yollarla müdahale eden bir öznedir.  Milyon yıl önce ölen bir canlının (yani artık cansızın), dünyanın kapital değerine bu denli etki edeceğini bilseydi, eminim ki ölmemek için direnirdi. Yahut petrole dönüşmeyecek bir biçimde ölmeyi düstur edinir, kendini bir volkana filan bırakırdı.


Spekülatif realizmin merkezi tezlerinden biri özellikle kant sonrası antroposen görüşünün aşılması gerekliliğini hali hazırda biliyoruz. Negarestani bu bağlamda, cansız maddelerin ve jeolojik süreçlerin insan toplulukları ve siyasi yapılar üzerindeki etkilerini keşfederken, spekülatif realizmin ötesine geçen bir metafizik önerme sunuyor. "Nekrokrasi" kavramı bu bağlamda, cansız maddelerin aktif rolünü ve insanlık üzerindeki derin etkisini keşfetmek üzere konuşlanmıştır. Aslında köken olarak bir ölünün hali hazırda halen yönetimini devam ettirmesi demek. (daha doğrusu yönetime direkt etki edebilen yahut eden fikirlerinin) Fakat Spekülatif Realizm antroposen anlayışı ve korelasyonizmi reddettiğinden Negarestani, Kapitalizm’in nekrokrasiyi nasıl diri tuttuğunu, canlı olmayan bir madde olan petrole bir özne sıfatı vererek tanılamakta. Yani daha açık ifade etmek gerekirse, canlı olmayan petrol canlı bir özneymiş gibi karakterize edilerek, dünyada ki tüm kapital-realist sistemi, ekonomi, sınıf ya da savaşlarda ne derece etki ettiğini gösteriyor.


Petrolü, Orta Doğu coğrafyasında "çürüme" ile ilişkilendirilen, hem fiziksel hem de metafiziksel bir güç olarak tasvir eder. Petrol, kitapta bir tür "kara deleuzeyanizm” in eseri olarak işlenir. Var olan düzenlerin altını oyma ve onları yeniden düşünme potansiyeline işaret eder ve (tıpkı nesne yönelimli ontoloji gibi) jeopolitik, kültür, din ve terörizm üzerindeki derin etkileri araştırır. Negarestani'nin bu petrol gibi anonim maddelerin, sadece pasif varlıklar olarak değil, aktif "ajanslara" da sahip olarak tasvir edileceğini belirtmesi görebildiğim kadarıyla, Nesne yönelimli ontolojinin temel prensiplerinden biriyle örtüşüyor: nesnelerin, insanların etkileşimine girmeden de kendi aralarında ilişkiler kurabileceği ve etkileşime girebileceği fikrine.


Negarestani'nin petrolü bir tür "kara akıl" olarak betimlemesi, maddenin kendi başına etkileşime girebileceği ve olayları etkileyebileceği düşüncesini müthiş yansıtıyor. Cyclonopedia’da akademisyen Dr. Hamid Parsani’nin Graham Harman’dan ders aldığı açıktır. (Bu zan içeren bir spekülasyondur.) Yalnızca bununla da sınırlı değil, Nesne Yönelimli Ontoloji, nesnelerin derinliklerinde gizli kalan ve tam olarak erişilemeyen "içsel dünyalar"(erişilemeyen kısım - gizli kalan kısım) olduğunu savunuyor ve bu çerçeve, insan dışı varlıkların, maddelerin ve nesnelerin, kendi iç dinamikleri ve ilişkileri aracılığıyla, dünyamızı ve yaşamımızı şekillendirmede kritik roller oynayabileceğini gösteriyor. Kapitalizmin gerçek bir şizofreni biçimi olduğunu Deleuze-Guattari den beri biliyoruz. Fakat Kapitalizm güzellemesi yapan iktisatçılar da illaki vardır.


Negarestani’ye göre: Kapitalizme insanlık dışı bir özgürleştirici rol atfedenler, insanın çözülme durumuna tekilleştirilmiş teslimiyetidir aslında. Bunu Nick Land, Freud'un ölüm dürtüsü teorisinin politik-ekonomik bir yeniden temellükü yoluyla sermayeyi ve  dinamizmi dolambaçlı bir şekilde sıfıra yaklaştıkça daha karmaşık hale gelen, mutlak yok oluşa doğru giden, gezegensel bir tekillik olarak tanımlar. (bknz:George Bataille and Virulent Nihilism) kapitalizmin diyalektik olmayan olumsuzlama biçimlerine karşı teyakkuzunun gösterdiği şey, yok oluşun fahiş hakikatinin, Kapital'in dağıtıcı eğiliminde yansıyan antropik ufkun muhafazakâr terimleriyle sınırlandırılmış olduğudur. Dahası, bu aksiyomatik uyanıklık, kapitalizmin yok oluş gerçeğini kendi  ekonomik olarak döşenmiş dağıtıcı yolunun dışında paylaşmaya istekli olmadığını gösteriyor. Mark Fisher'ın "Kapitalist Realizm"i, kapitalizmin sadece ekonomik bir sistem olmanın ötesinde, gerçekliğimizin kendisini şekillendiren bir çerçeve olduğunu savunur. Neoliberal kapitalizmin bireyler üzerinde yarattığı psikolojik baskıları ve toplumsal ilişkiler üzerindeki etkileri özellikle depresyon ve mental sağlık sorunlarının artışını, bireyselleştirilmiş ve tüketim odaklı bir toplumun karakteristik bir sonucudur. Kısacası, hayatımızı tahakküm altına alan ve kapitalist bir realizm yaratan, yalnızca milyonlarca yıl önce ölmüş hiçbir şeyden haberi olmayan canlılar olması, yahut belki ileride insanlığın akselerasyonu sonucu yönetimi ele geçiren yapay zekanın insanlar tarafından yaratılma, kullanılma ve geliştirilme  amacının: insanların kendilerine özgü anime pornografisi tasarlayabilmesi amacıyla olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalması oldukça trajikomik ve ahmakça görünüyor, Negarestani'nin Nekrokrasi’sine oldukça uyuyor. 


Kaynakça:

 

Nick Land, The Thirst for Annihilation: Georges Bataille and Virulent Nihilism, Taylor & Francis e-Library, (2005)

Reza Negarestani, Cyclonopedia: Complicity with Anonymous Materials (2008)

Mark Fisher, Capitalist Realism: Is There No Alternative, Zero Books (2006)

bottom of page